Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2016, DergiPark (Istanbul University)
Karabük was established as the main centre of iron steel industry of the industrializing Republic. Karabük, a neighbourhood consisting of 13 households connected to Öğlebeli Village at the time of its establishment, now has become a city with a population of more than one hundred thousand.
Karabük, sanayileşen Cumhuriyet'in, demir çelik sanayisinin ana merkezi olarak kurulmuştur. Kuruluşunda Öğlebeli Köyü'ne bağlı 13 haneli bir mahalle olan Karabük, günümüzde yüz binden fazla nüfusa sahip orta büyüklükte bir kent durumuna gelmiştir. Bu çalışmada, Cumhuriyet Dönemi'nin yeni bir kenti olarak kurulan Karabük'ün, 1937-1988 yılları arasındaki mekânsal gelişimi ve şehir planlama tarihi ele alınmıştır. Kente yönelik mekânsal kararlar bağlamında; 1938 Henri Prost Mevzi Planı, 1948 Nezihe ve Pertev Taner Planı, 1967 Gündüz Özdeş Planı ve 1980 Baran İdil Planı ayrı ayrı incelenmiştir. Diğer bir ifadeyle, Karabük'te 1937'de başlayan kentleşmenin, 1988 yılına kadar kent imar planlarıyla başarılı bir şekilde yönlendirilip yönlendirilemediği konusu irdelenmiştir. Araştırmada mekânsal analiz yaklaşımı kullanılmış olup, analiz verisi olarak kentin haritalarından, imar planlarından, plan raporlarından, hava fotoğraflarından ve gazete haberlerinden yararlanılmıştır. Buna göre Karabük'ün 1937 yılında bir sanayi kenti olarak kurulduğu, sanayileşmeye bağlı olarak kentte 1990'lara kadar hızlı bir kentleşmenin yaşandığı, bu kentleşme hareketinin dönemin yıldız mimar-şehircilerine yaptırılan bir mevzi plan ve üç de master planla kontrol altına alınmaya çalışıldığı, mevzi plan hariç diğer planların çeşitli nedenlerle uygulamaya geçirilemediği, 50 yıllık planlama mücadelesi sonunda kentsel mekânın biçimlenişinin çarpık bir şekilde gerçekleştiği sonuçlarına ulaşılmıştır. Abstract Karabük was established as the main centre of iron steel industry of the industrializing Republic. Karabük, a neighbourhood consisting of 13 households connected to Öğlebeli Village at the time of its establishment, now has become a city with a population of more than one hundred thousand. In this study, spatial development and the history of city planning between the years
Erdem (Ankara), 2023
The number of residential structures built in the Early Republican Period is decreasing day by day. Considering that the history of housing is as old as the history of humanity and that housing has changed both functionally and structurally with every sociological change, it is important to examine the Early Republican Period residences that reflect the changing lifestyle of a period.
METU JOURNAL OF THE FACULTY OF ARCHITECTURE, 2020
This article examines the period of modernization of the city of Skopje located in the center of the Balkan Peninsula following the 1839 Declaration of Tanzimat Reforms in the Ottoman Empire. The focus is on Skopje’s advances and transformations since that time. Effort was made to determine how and to what extent the urban texture of Skopje might have changed under migratory, historical, socio-economic influences and political structure, and by evaluating the scalable plans that had been developed at different time periods. Some of the developments in socialization and urbanization in the city of Skopje appear to have started in the 18th Century prior to the Ottoman Reforms. The development of Skopje continued until mid-19th Century as its population increased, and it became a center of attraction from social and economics viewpoints. With the Ottoman declaration of the Reform Edict (1856) following the Crimean War (1856), Skopje received increasing requests from various European markets, which promoted the livelihood in the city to a great extent, thus starting a new era. Over roughly a 20-year period, very important initiatives were implemented, such as the establishment of a contemporary municipality, a telegraph system, a railroad line, and the appearance of new types of buildings and activities. In addition, very important steps were taken to promote modernization. The Bosnian Crisis of 1875 and the 1876-1878 Ottoman – Russia War have led to restlessness in the region and slowing down of trade, leading to waves of migration from the lost lands toward the city of Skopje. The flux of new migrants led to the opening of new settlement areas and new residential districts, emerging as novel modifying elements in the city’s texture and living style. The most significant change in the city took place in 1888, when the City of Skopje became the capital of the Province of Kosovo. Under the guidance of two successful administrators, expansive construction projects were completed involving roads, bridges, imposing new buildings for military, legal, social, cultural, economics and religious use. The city of Skopje as the capital of an Ottoman province located in a sensitive region has clearly benefited to a significant extent from the constructional development initiatives of the Empire aimed at developing the region. The changes in Skopje’s physical structure continued until the Ottoman Empire abandoned the city in 1912.
METU JOURNAL OF THE FACULTY OF ARCHITECTURE, 2012
Son yıllarda Anadolu kentlerine ilişkin çalışmaların sayısı giderek artmaktadır. Bu çalışmalar, Anadolu kent tarihine yeni bilgi ve belgeler kazandırmaktadır. Geçmişten devralınan veriler, kentin gelecekte izleyeceği biçimleniş sürecinin de etkenleri arasındadır. Bu nedenle kentlerin eski imar planları, kentin geçmişten günümüze biçimleniş sürecinin aydınlatılmasında önemli bir yer tutar. Cumhuriyet Dönemi'nde modernleşme adına, merkezi ve yerel yönetimlerin imar planları ve imar uygulamalarıyla, geleneksel dokusunu katı geometrik dokuya dönüştürdükleri kentlerden birisi de Kayseri'dir. Cumhuriyet Dönemi öncesinde Kayseri'de mutasarrıflık ve belediye eliyle birtakım sınırlı imar uygulamaları gerçekleştirildiği bilinmektedir. Kent için bir plan hazırlanmaksızın yapılan bu dar kapsamlı uygulamalar, doğrudan yöneticilerin istenciyle yaşama geçirilmiştir. Pek çok yayında Kayseri'nin kent planlama tarihinin başlangıcı 1945 yılı olarak gösterilir. Alman Mimar-Şehir Plancısı Ord. Prof. Dr. Gustav Oelsner ve Doçent Kemal Ahmet Aru'nun birlikte yapmış oldukları 1945 onaylı kent planının yapısal kurgusu ve kent biçimlenişine etkisi düşünüldüğünde, bu değerlendirmenin doğru olduğu sanılır. Oysa önceki belgeler incelendiğinde, daha farklı sonuçlara ulaşılmaktadır.
Türk Yurdu Ankara Cumhuriyetin 100. Yılına Armağan I, 2023
ÖZ Araştırma, Cumhuriyet dönemi ile yeni bir başlangıç yapan Türkiye'nin Osmanlı döneminden şehircilik ve imar konusunda nasıl bir yapılanma devir aldığını. Yeni kurulan ülkenin, toplumunu oluşturan sınıfların savaş sonrası sosyal gelişimine uygun bir düzen içerisinde nasıl uygulandığının incelenmesini amaçlamaktadır. Mukayese olarak Sanayi devrimini gerçekleştirmiş, Rönesans ve aydınlanma dönemini yaşamış olan İngiltere ile karşılaştırılıp Kentleşme, Kentlileşme ve medeniyetleşme ilişkisi incelemeye alınmıştır. Diğer taraftan sanayi devrimi sonrası ve 1800'lü yılların ortasından sonra gerek Avrupa ve gerekse Amerika'da ortaya çıkan Kentleşme ekollerinin Osmanlı ve Yeni Cumhuriyeti nasıl etkilediği, Tanzimatla beraber yüzünü Batı'ya dönen imparatorlukta özellikle Avrupa ve Amerrika'da kentleşme konusununun öncüleri olan Weber, Comte, Durheim, Marks, Lefevbre', Simmel ve Chicago Okulu öğrencileri Park, Wirth'in inceleme alanı olan Ekolojik ve Sosyopsikolojik ekolün görüşleri yeni Cumhuryet aydınlarını nasıl etkilediğini anlamak amaçlıdır. ABSTRACT The research will review relevant literature to understand the conditions of city planning and urbanization works during the late Ottoman era and its transformation to the newly formed Turkish Republic. The formation of relevant institutions within the new government and public authorities concerning city planning and design will also be studied. The research will continue to compare the development of urbanization in England for effectively manifesting the Industrial Revolution, the renaissance, economic and social independence by achieving one of the highest income per capita in the world. The study will further investigate western urbanization implementations and seek for correlations between the works of western societies and the Turkish deployments.
European Journal of Science and Technology
Öz Türkiye'de Cumhuriyet sonrası modernleşme deneyimi, yeni bir yapılanmanın ötesinde toplumsal ve mekânsal kimliği değiştiren bir karakterle karşımıza çıkar. Bu deneyim süreci özellikle sanayileşmenin temellerinin atıldığı kentler için önemlidir. Cumhuriyet'in ilk yıllarında fabrika alanlarının kurulmasıyla yalnızca üretim alanında bir ihtiyaca cevap verilmemiş; modernleşme hareketleri gündelik yaşam pratiklerine yansıtılarak önemli bir adım atılmıştır. Bir başka deyişle, Türkiye'de Erken Cumhuriyet dönemi ekonomik-toplumsal yapıyı ve mimarlık ortamını yeniden şekillendirmiş ve sanayi kentlerinin modern bir kimlik kazanma sürecini başlatmıştır. Bu çalışmada, Türkiye'nin sanayileşme ve modernleşme sürecinde bir endüstri kenti haline gelen Karabük'ün Yenişehir mahallesinde işçi, memur ve mühendisler için üretilen modern konut tipolojilerini belgelemek amaçlanmıştır. Yenişehir mahallesindeki konutların tipolojilerini ortaya çıkarmada yöntem olarak konutların plan şemaları ve cephe karakterleri incelenmiştir. Konutların yerleşkedeki konumları, plan şemaları ve cephelerinin incelenmesi sonucunda bu konutların temelde pratik olarak barınma sorununu çözmek için üretilen modern prototipler olduğu belirlenmiştir. Sosyal konut anlayışıyla tasarlanan bu konutlar, her ne kadar modern mimarlığın genel kabulleri çerçevesinde üretilmiş tip projeler olsa da kent kimliğinin dönüşümüne yön vermiştir.
Kentsel Tasarım Sempozyumu , 2019
Özet Bu bildiri kentlerin geleceğine ve akıllı kentlere dair söylemlerin çoğunluğunun teknolojik gelişmelere dayandırılmasına farklı bir bakış açısı getirerek "akıl" kavramının kentin kendi bilgisinden, geçmişinden ve dönüşümünden geldiğini varsaymaktadır. Zengin bir çalışma alanı olan İstanbul'un kentsel dönüşüm alanı Karaköy üzerinden kullanıcı bazlı mimari ölçekteki dönüşümle gelecek kentlerin dönüşeceği düşüncesi üzerinden bu bölgedeki hanlar ve pasajları çalışarak bir söz söylemektedir. Yalnız kent planlarıyla, üst ölçek kararlarıyla, teknolojik uygulamalar ve yapay zeka ile değil kentin kendi aklıyla geleceğin kentinin nasıl dönüşeceği ve görüneceğine dair bu çalışma çok disiplinli olarak kullanılan "eşik" kavramı üzerinden yürütülmüştür. Eşik kavramının farklı anlamlarını ve kullanımlarını irdeledikten sonra çalışma alanı olan Karaköy'ün tarihi ve karakteri hakkında bilgi verilmiştir. Çalışma alanının eşik lavramı ile olan ilişkisi detaylandırıldıktan sonra seçilmiş han ve pasaj örnekleri barındırdıkları eşik mekanlar (ortak alan) üzerinden analiz edilmiştir. Dört gruba ayrılan eşikler her örnek yapı için tablo haline getirildikten sonra bu yapıların hangi dönüşüm aşamasından olduğu belgelenmiştir. Bunu takiben çalışma alanine ait bir dönüşüm haritası çıkarılmıştır. Geleceğin kentlerinin bu tip dönüşümlerle belirli bir süreç içinde oluşacağı vurgulanarak çalışma sunulmuştur.
Üsküdar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2019
Cemile Burcu KARTAL Ankara'nın imarının önemi, başkent ilan edildiği 1923 döneminin ardında bir kez daha dönem basınında büyük bir heyecanla gündeme getirilmiştir. Bu çalışmada, Ankara'nın imarının artık planlı bir şekilde yapılma kararının alındığı yıllarda; dönemin resmî yayın organı sayılabilecek olan Hâkimiyet-i Milliye (1928-1930) gazetesindeki köşe yazılarında yapılan tartışmalarla desteklenecektir.
Cumhuriyet’in 100. Yılına Doğru Türkiye’nin Kentleşme Politikası: Sorunlar ve Çıkış Yolları, 2019
Bülent Duru, “Cumhuriyet’in 100. Yılına Doğru Türkiye’nin Kentleşme Politikası: Sorunlar ve Çıkış Yolları”, Mülkiye İktisadi ve Sosyal Araştırmalar Merkezi, Ankara, Aralık 2019.Misam Politika Metinleri
Ankara şehri dışında kentleşme hareketlerine pek rastlanılmamıştır. Ankara 1923 yılında başkent olarak ilan edilmesiyle birlikte hızlı büyüme ve göç alma sürecine girmiştir. Kent; başkent olduktan sonra şantiye alanına evrilerek, sürekli göç almasıyla birlikte konutların, arsaların ve kiraların bedellerinin hızla arttığı sürece tanıklık etmiştir. Her ne kadar kenti modernleştirmeye yönelik hamleler Ankara'yı genç Türkiye için örnek bir kent haline getirmeyi amaçlasa da, kentte fiziki değişimlerin yanı sıra sosyal, ekonomik ve kültürel değişimlerin yaşanmaya başlaması aynı zamanda yapısal bozuklukların ve kentleşmeden kaynaklı güvenlik problemlerinin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu çalışmada, 1950'li yıllara kadar Türkiye'de gerçekleşen kentleşme sürecinin beraberinde getirdiği sorunlar Ankara kenti üzerinden ele alınacaktır. Çalışmada 1923-1950 arası dönemde Ankara kentleşmesine yer verilmesi günümüzde Ankara'nın karşı karşıya kaldığı kentsel sorunların ortaya çıkmasını etkileyen tarihsel sürece ışık tutması bakımından oldukça önemlidir. Dolayısıyla bu çalışmanın temel varsayımını Ankara kentleşmesinin bugün yaşadığı sorunların erken Cumhuriyet döneminde aranması gerektiği fikri oluşturmaktadır. Çalışmada metodolojik olarak doküman analizi ve ikincil verilerden yararlanılmıştır.
Planlama, 2010
"The First Thirty Years of Town Planning Competitions in Turkey (1927-1957): International Experience in the Building of Cities under the Republic"
2020
Osmanli klasik doneminde sehirler genel olarak cami merkezli kulliyeler etrafinda gelismistir. Kulliyelerdeki cami, medrese ve imaret gibi kurumlarda verilen hizmetlerin masraflarini karsilamak icin kurulan vakif dukkân ve is yerleri ayni zamanda sehirlerin ekonomilerini onemli olcude gelistirmistir. Avrupa sehirlerinde Antik donemden itibaren tapinak, tiyatro, kale ve kiliseler sehirlerin gelismesinde etkili olmustur. Avrupa’da Cografi Kesiflerden sonra liman sehirler, Sanayi Inkilabi’ndan sonra sanayi merkezli sehirler on plana cikmistir. Osmanli Devleti’nde Tanzimat’tan sonra hukumet konaklarinin merkezde oldugu sehir yapilanmalari ortaya cikmistir. Osmanli doneminde sanayi ve fabrika merkezli sehirlesme gorulmemistir. Cumhuriyet’le birlikte sanayi merkezli sehirler Turkiye’de de kurulmaya baslanmistir. Karabuk Cumhuriyet doneminde sanayi merkezli ortaya cikan bir sehirdir. Karabuk Demir Celik Fabrikasi ve Karabuk Universitesinin kurulmasi Karabuk’un sehirlesme surecindeki iki on...
Art-e, 2020
Türkiye'de Cumhuriyetin ilanı ile siyasi ve toplumsal yapıda görülen değişimler, devlet tarafından belirlenen modernleşme çizgisinde gelişir. Özellikle kentlileşme ve kentsel yaşamın getirdiği yaşam pratikleri, 20. yüzyıl Türkiye'sini gelenekselden farklı bir yere taşır. İçinde geliştiği toplumun dinamikleriyle şekillenecek olan Cumhuriyet Dönemi Türkiye'si için inkılâplar çok önemlidir. Devletçilik altında gerçekleşecek olan inkılâplar, salt siyasi yapıyla sınırlı kalmayacak ulusal bilincin altında kültürel milliyetçiliği de geliştirecektir. Öyle ki tek partili dönemde devlet destekli Halkevleri açılacak, sanatçılar Anadolu'ya gönderilerek, kırsal bölge yaşayanı da yeni sanat ortamıyla tanışmış olacaktır. Erken Cumhuriyet Dönemi sanatçıları arasında yer alan Şeref Akdik de İnkılâpçı ressamlardan biridir. Kentlileşme çizgisinde gelişen modern hayatı, yeni yaşam mekânlarını, yeni imgesiyle Türk kadınını, gelişen sanayi kollarını ve işçi sınıfını betimler. Bu çalışmada ressam Şeref Akdik'in 1930'lardan 1960'lara uzanan süreçteki resimleri bağlamında erken Cumhuriyet Dönemi'nin kentlileşme olgusu, yeni çalışma mekânları ile bu mekânların kullanıcıları ve değişen yaşamlarındaki kesitler üzerinden ele alınmıştır.
METU Journal of the Faculty of Architecture, 2022
FULL REFERENCE: (2022) Ankara "Yeni Şehir”in Kuruluşu: Erken Cumhuriyet Konutunu Anlamak, METU Journal of the Faculty of Architecture, y: 2022, v: 39, n: 1, 23-56
"Türkiye bugün saban ve öküzle yapılan tarıma dayalı bir toplum yapısından kabaca altı bin yıl sonra gerçekten bir baĢka toplum yapısına, sanayi toplumu haline, özellikle son otuz yıl içerisinde azalıp çoğalan fakat hiç kesilmeyen bir hızla geçmektedir" diyor Mübeccel B.
Art-e Sanat Dergisi, 2020
Türkiye'de Cumhuriyetin ilanı ile siyasi ve toplumsal yapıda görülen değişimler, devlet tarafından belirlenen modernleşme çizgisinde gelişir. Özellikle kentlileşme ve kentsel yaşamın getirdiği yaşam pratikleri, 20. yüzyıl Türkiye'sini gelenekselden farklı bir yere taşır. İçinde geliştiği toplumun dinamikleriyle şekillenecek olan Cumhuriyet Dönemi Türkiye'si için inkılâplar çok önemlidir. Devletçilik altında gerçekleşecek olan inkılâplar, salt siyasi yapıyla sınırlı kalmayacak ulusal bilincin altında kültürel milliyetçiliği de geliştirecektir. Öyle ki tek partili dönemde devlet destekli Halkevleri açılacak, sanatçılar Anadolu'ya gönderilerek, kırsal bölge yaşayanı da yeni sanat ortamıyla tanışmış olacaktır. Erken Cumhuriyet Dönemi sanatçıları arasında yer alan Şeref Akdik de İnkılâpçı ressamlardan biridir. Kentlileşme çizgisinde gelişen modern hayatı, yeni yaşam mekânlarını, yeni imgesiyle Türk kadınını, gelişen sanayi kollarını ve işçi sınıfını betimler. Bu çalışmada ressam Şeref Akdik'in 1930'lardan 1960'lara uzanan süreçteki resimleri bağlamında erken Cumhuriyet Dönemi'nin kentlileşme olgusu, yeni çalışma mekânları ile bu mekânların kullanıcıları ve değişen yaşamlarındaki kesitler üzerinden ele alınmıştır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.